Uyuşturucuya Karşı Yerel Mücadelede Eksik Kalan Noktalar

Malatya sokaklarında uyuşturucu meselesi, ne yazık ki sadece “polis operasyonuyla halledilebilecek” bir sorun olmaktan çıktı. Toplumsal çürümeye doğru giden bir tren gibi; her istasyonda duraklasa da vardığı son durağa gidiş hızını kesmiyor.

Operasyonlar var fakat yeterli mi?

Geçtiğimiz aylarda, şehir merkezli operasyonlarla Zehir tacirlerine yönelik yapılan baskın haberi önemliydi. Bu tür baskınlar güven veriyor; fakat sadece “suç işlenmeden önce yakalama” odaklı yaklaşım, sorunun köklerine inmek için tek başına yeterli değil. Müdahale kısmı gerçekleşiyor ama önleme kısmı çoğu kez ihmal ediliyor.

Eğitim ve farkındalık eksikliği

Uyuşturucunun yayılmasının en büyük nedenlerinden biri, genç nüfusun sosyal izolasyonu, işsizlik ve boş vakitlerinin çokluğu. Ailelerin, okulların ve yerel yönetimlerin bu boşlukları dolduracak projelere ihtiyacı var. Ne yazık ki, Malatya’da uyuşturucu ile mücadelede okullarda yapılan seminerler, gençlerin meslek edinimi ve sahaya inen sosyal çalışmalar yeterince yaygın değil.

Rehabilitasyon imkânlarının sınırlılığı

Operasyonlarla yakalananlar ya da bağımlılık sorunu yaşayanlar için rehabilitasyon alternatifleri mevcut. Ancak kapasite sorunları, ekonomik engeller ve sosyal stigmanın ağır bastığı bir ortamda pek çok kişi bu hizmetlere ulaşamıyor. Yardım isteyenlerin yolu uzun; merkezi olmayan, dağıtılmış ve yerel ihtiyaçlara uygun destek çok daha etkili olur.

Hukukî ve idari eksiklikler

Uyuşturucu ticaretine ve kullanımına dair yasalar sert, cezalar ağır olabilir; fakat uygulamada gecikmeler, adalet mekanizmalarının yavaş işleyişi ve yerel yönetimlerin koordinasyon eksikliği, caydırıcılığı zayıflatıyor. Ayrıca, rehabilitasyon süreci takip edilmezse, kişi topluma yeniden kazandırılmadan sistemden düşüyor.


Ne yapılmalı?

  1. Eğitim ve toplumsal farkındalık projeleri hızla yaygınlaştırılmalı. Gençlere yönelik kültür-sanat, spor ve toplumsal aktiviteler artırılmalı.

  2. Okul-veli iş birliği güçlendirilmeli; aileler bağımlılık belirtileri konusunda bilinçlendirilmeli.

  3. Yerel meydanlarda ve mahallelerde aktif sosyo-kültürel alanlar kurulmalı; gençlerin zaman geçirebileceği güvenli kamusal alanlar oluşturulmalı.

  4. Rehabilitasyon tesisleri ve hizmetleri artırılmalı; ekonomik destek, psikolojik destek ve sosyal entegrasyon programları yerel düzeyde yaygınlaştırılmalı.

  5. Yasal süreçlerin hızlandırılması ve koordinasyonun arttırılması sağlanmalı. Polis, adli makamlar, sağlık kurumları ve yerel yönetimler arasında bilgi ve görev paylaşımı netleştirilmeli.


Uyuşturucu ile mücadele sadece bir kurumun sorumluluğu değildir; bu, toplumun tüm kesimlerinin birlikte seferber olması gereken toplumsal bir sınavdır. Malatya’nın sokaklarındaki gençler, umutlarını kaybetmemeli. Onlara sadece “ceza” değil; “gelecek” sunmalıyız.

Çünkü bir şehrin sağlığı, yalnızca asfaltıyla, bina stoku ile değil; gençlerinin uyanan umutlarıyla da ölçülür.


Yorumlar (0)

Bu yazıya henüz hiç yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!

Yorum Yap