Biruni Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Talip Asil, sağlıklı uyku alışkanlıklarının genç yaşlarda edinilmesinin, demans gibi nörolojik hastalıkların riskini azaltmada önemli bir rol oynadığını belirtti.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Asil, özellikle genç yaşlardan itibaren düzenli ve kaliteli uykunun beyin sağlığı için kritik olduğunu ifade etti.

Asil, uyku bozuklukları ve demans arasındaki ilişkiye dikkati çekerek, "Demans, beyinde birçok değişikliğe neden olur bunlardan birisi de vücudumuzun saatin kaç olduğunu bilmesine ve geceleri uyumamızı söyleyen iç saatimizdir. Bu yüzden demans hastaları, hastalığın ilk evrelerinden itibaren sıkça uyku bozuklukları yaşarlar. Ancak bu sebep sonuç ilişkisi tartışmalıdır çünkü demanslı hastalar uyku bozukluğu yaşadığı gibi, uyku bozuklukları da demansa neden olabilir. Bu da olumsuz bir döngü olarak devam edebilir. Uykusuzluğun beyin sağlığı üzerindeki zararları ise orta yaşlarda başlayan uyku sorunlarının ilerleyen yaşlarda demans gibi nörolojik hastalık riskini artırabilir. Bu durumda düzenli ve kaliteli bir uykunun sağlanması çok önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.

Uykusuzluğun baş ağrısı, odaklanma güçlüğü ve yorgunluk gibi günlük yaşamı etkileyen sorunlara yol açabileceğini vurgulayan Asil, beyni uzun vadede yaşlandırarak demans gibi hastalıklara da zemin hazırlayabileceğine dikkati çekti.

-Uyku bozuklukları demans riskini artırıyor

Uyku süresi ile beyin sağlığı arasındaki ilişkiye vurgu yapan Asil, "Uykunun sadece süresi değil uykuya dalma güçlüğü, uykunun kesik kesik olması ve sabah erken saatte uyanmak da bunama riskini arttıran faktörlerdir. Son çalışmalarda, uyku bozukluğu Alzheimer hastalığı için değiştirilebilir bir risk faktörü olarak kabul edilmektedir." ifadelerini kullandı.

Asil, Harvard Tıp Fakültesi'nde yapılan çalışmalarda 65 yaş üstü bireylerde, 5 saatten az uyuyanların demans riskinin 6 ila 8 saat uyuyanlara göre yaklaşık iki kat arttığı görüldüğünün ortaya konulduğunu belirtti.

Sonuçların, uyku süresinin kısalığının yaşamın ilerleyen dönemlerinde bilişsel sağlığı olumsuz etkileyebileceği konusunda uyarıda bulunan Asil, şunları kaydetti:

"Çalışma, uykuya dalmada ve uykuda kalmada güçlük çeken ya da sabahları çok erken uyanan bireylerde beyin yaşlanma sürecinin hızlandığını ortaya koyuyor. Bulgular, orta yaşta kısa uyku süresinin, yaşamın ilerleyen dönemlerinde bunama geliştirme riskini arttırabileceğini gösteriyor. Yaklaşık 600 yetişkinin uyku alışkanlıkları 15 yıl boyunca takip edildi ve sürekli uyku sorunları yaşayan katılımcıların beyin yaşlarının diğerlerine göre daha yüksek olduğu gözlemlendi." açıklamalarında bulundu.

- Sağlıklı uyku için öneriler

Asil, uyku kalitesini artırmak için düzenli uyku saatleri, kafein ve alkolden kaçınma, uyku dostu bir ortam yaratma ve elektronik cihazları yatmadan önce kapatmanın önemli olduğuna değindi.

Her yaştan birey için düzenli uyku alışkanlıklarının bilişsel sağlığın korunması açısından önemli bir başlangıç olduğuna vurgu yapan Asil, düzenli uyku saatleri, kafein ve alkolden kaçınma, uyku dostu bir ortam yaratma ve elektronik cihazları kapatmanın sağlıklı bir uyku için önemli olduğunu belirtti.

Asil, uyku bozukluklarının tedavi sürecinde her yaştan hastanın detaylı bir şekilde analiz edildiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Kişiye özel tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Kaliteli bir uyku, zihinsel esenlik ve günlük yaşam kalitesinin en temel destekçilerindendir. Kaliteli uykunun konsantrasyon ve öğrenme üzerinde olduğu kadar ruh hali ve genel sağlık üzerinde de önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Yeterince uyumamanın bunama riskini gerçekten artırdığını yüzde yüz söyleyemesek de, iyi bir gece uykusunun beyin sağlığı için iyi olabileceğini gösteren birçok neden var."