"Kent Merkezinde Kararlı Bir Planlama Yapılmamıştır, Yapılamamıştır”

Özten yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi;

6 Şubat depremlerinin üzerinden 15 ayı aşkın süre geçmesine rağmen henüz kent merkezinde kararlı bir planlama yapılmamıştır, yapılamamıştır. Yerel temsilcilerimiz, yerel sivil toplum örgütlerimiz ve odalarımızın fikri alınmadan, yerel halk hiç sayılarak planlamalar merkezi yönetim tarafından yapılmaya çalışılmaktadır. Barınma, ticaret, ulaşım, eğitim, beslenme, sağlık, çevre gibi sorunların çözümü geciktikçe kentimiz nitelikli göç vermekte, kentte yaşayanlarda maddi ve manevi sınırlarını zorlamaktadır.

REZERV ALAN SAYISI VE HER ALANIN KESİN SINIRLARI BELİRSİZ

Rezerv alan belirleme ve yapımına başlama sırası kriterleri belirsiz olduğu için keyfi ‘’ben yaptım oldu’’ mantığı ile kamu menfaatine olmayan, bireysel ve grupsal menfaatlere hizmet eden kararlar alınabilir. Kriterler biran önce belirlenerek kamu bu konuda bilgilendirilip ikna edilmeli.

Belirlenen rezerv alanlar ve yapım sıraları, vaziyet planları ve bina projeleri; güncel olarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile yerel yönetimler tarafından web sitelerinde ve her bölgenin hâkim yerlerinde afişlerle kamu ile paylaşılmalı, kamu bilgilendirilerek ikna edilmeli.

Belirlenen rezerv ve diğer alanların; yeni imar planları yerel yönetimler tarafından yapılarak güncel olarak web sitelerinde kamu ile paylaşılmalı.

Rezerv alan olarak belirlenen bölgelerde hala barınan ve ticaret yapan vatandaşın; konut ve iş yeri ihtiyacı karşılanmadan bölgede yıkım ve diğer çalışmalar yapılmamalı.

İmar planları ve konut, iş yeri, diğer kent donatıları Malatya halkının kültürüne uygun projelendirilip kamu ile paylaşılıp onayı alındıktan sonra uygulamaya geçilmeli.  Malatya kamuoyuna rağmen hiç bir çalışma yapılmamalı.

Vatandaşın kendi planlamasını yapabilmesi için konut ve iş yerlerinin teslim süresi belirlenmeli.

YERİNDE DÖNÜŞÜM

 Söylenti ve kulaktan dolma bilgilere dayanarak yüklenici ve bina sahipleri aralarında ileri ki süreçlerde hukuki sorunlar yaratabilecek yerinde dönüşüm sözleşmeleri yapıyorlar.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yerinde dönüşüm ile ilgili hiçbir soru işareti oluşturmayacak yazılı uygulama yönetmeliği oluşturulmalı, kamu;  web sitesinde ve broşürlerle yazılı ve görsel olarak bilgilendirilmeli.

6 Ekim 2023 tarihinde güncellenerek konutlar için; 500.000,-TL olan hibe miktarı 750.000,-TL ye 500.000,-TL olan kredi miktarı 750.000,-TL ye, iş yerleri için; 250.000,-TL olan hibe miktarı 400.000,-TL ye,  250.000,-TL olan kredi miktarı 400.000,-TL ye çıkarılmıştı, bu miktarlar aradan geçen yaklaşık 8 aylık sürece göre güncellenmeli ve ayrıca bağımsız bölüm başına verilen 40.000,-TL proje desteği de güncellenmeli.

Yapıların sağlıklı ve hızlı bir şekilde yapılması için ilgili kurum ve kuruluşlar çalışma yapmalı, yapı ruhsatı verme yetkisi olan kurumlar süreci hızlandırarak kısaltmalı.

ORTA HASARLI YAPILAR

Orta hasarlı yapıların güçlendirme projelerinin yapılıp ruhsatlandırılması dar zamana sıkıştırıldığından bir kısım vatandaş maddi imkansızlıklar dan ve çeşitli nedenlerden dolayı bunu sağlayamadı, bu süreç orta hasarlı binanın özelliklerine (müstakil, çok katlı, çevreye risk oluşturma durumu ve bunun gibi) bağlı olarak belirlenmeli, kısıtlı süreç baskısı nedeni ile vatandaşın yanlış karar alması önlenmeli. Güçlendirme proje ruhsatlandırma ve yapım destek miktarı arttırılmalı, bir an önce ödemeler yapılmalı. Sürecin kısaltılması için ilgili kurumlar çaba sarf etmeli.  Vatandaş kendini maddi ve psikolojik baskı altında hissederek orta hasarlı teknik olarak güçlendirilebilir binasını ağır hasara çevirmek durumunda kalıyor. Teknik olarak güçlendirme imkanı olan binaların ağır hasarlı olma kararı vatandaşa bırakılmamalı.

KENT İÇİ ULAŞIM

Halkımıza psikolojik destek adına; yollarımız, kaldırımlarımız ve parklarımız onarılıp aydınlatılmalı.

Yeni yapılaşmada; oto park ve ulaşım altyapısı en az 50 yıllık bir öngörü ile planlanmalıdır.

Kuzey (yeni) çevre ve kuşak (kuzey ve güney) yolları bir an önce kullanıma açılmalıdır.

Kent içinde kalmış mevcut çevre yolu niteliğini yitirmiştir. Çevre yolu doğumuzdaki yaklaşık 20 ilin insan ve yük ulaşımını sağlamaktadır. Kentimizin hava kirliliği ve trafik gibi sorunlarını arttırıcı fonksiyona sahip olan bu yolun ivedilikle kent içi yola çevrilmesi gerekir. Bunun sağlanabilmesi için; yapımı devam eden kuzey (yeni) çevre yolu ve kuzey, güney kuşak yolları bir an önce kullanıma açılmalıdır.

Yaklaşık 20 yıllık bir geçmişi olan Malatya kuzey (yeni) çevre yolunun, yıllık düşük ödenekler nedeni ile yapım süresi nedeniyle proje güncelliğini yitirecek kadar uzamıştır ve yılan hikâyesine dönmüştür, ilgili bakanın açıklamalarına göre 2025 yılı sonunda hizmete açılacağı söyleniyor, merkezi yönetim tarafından üvey evlat muamelesi görülmemizi sağlayan bürokratik, yerel ve merkezi temsilcilerimiz diğer konularda olduğu gibi bu konuda da yetersiz kalmışlardır. Bir an önce bu tutumlarından vaz geçmelilerdir.

Kent merkezinde düzensiz trafik nedeni ile kaza sayısı kat kat artmıştır. Bunun önüne geçmek için ciddi çalışmalar yapılmalı; deprem sonrası trafik yoğunluk arterleri değiştiği için sinyalizasyon ve uyarı levhaları gibi düzenlemeler yeniden yapılmalı, yıkımlardan zarar gören yol ve kaldırımlar onarılıp kullanıma açılmalı, otopark düzenlemeleri yapılmalı.

Yeni planlarda altyapı (elektrik, doğalgaz, telefon, internet, içme suyu, kanalizasyon, yağmur suyu drenajı gibi) galeri sistemi ile çözülmeli. İleride hafif raylı sisteme geçilme durumu göz önünde bulundurularak yol planlamaları yapılmalı.

YIKIM, ENKAZ KALDIRMA ve DEPOLAMA

Yıkım, enkaz kaldırma, nakli ve depolanması hala kural dışı, sağlıksız ve yavaş yapılmakta. Sorumlu ve yetkili kurum ve kuruluşlar bunu disipline etmeli. Öyle ki; olağan zamanlarda herhangi bir yük taşıyan kamyon damperinin üstünü örtmeden karayolunda seyrine izin verilmezken enkaz taşıyan kamyonların üstü açık rüzgârın da etkisi ile tozu kente yayarak depolama alanına gidiyor. Buna benzer olumsuzlukları çoğaltabiliriz.

Bina yıkımları, enkazların nakli ve depolanması yürürlükteki yasa ve yönetmeliklere uyulmadan yapılmaktadır.

Çalışmaların canlı sağlığı hiçe sayılarak daha fazla kar sağlamak amacı ile yapıldığı görülmüştür.

İlgili yetkili ve sorumlu kurumlar buna seyirci kalamamalıdır.

İnşaat mühendisleri odası yetkilileri olarak yıkım yapılan alanları, enkaz taşıma güzergâhlarını ve enkaz depolama alanlarını gezdiğimizde şu olumsuzlukları gördük;

Bina yıkımının programsız, yöntem belirlenmeden yapıldığı ve yıkım yapan iş makinalarının operatörlerinin inisiyatifine bırakıldığı ve bunların bina yıkımında uzman olmadığı; yıkımlarını yaptıkları binaların bitişiğinde bulunan hasarsız, az ve orta hasarlı binalara zarar verdikleri,

Yıkımlar; İş sağlığı ve güvenliği kurallarına hiçbir şekilde uyulmadan yapıldığı,

Yıkımda, taşımada ve depolamada ortaya çıkan tozun havaya karışmasının engellenmediği,

Yerinde ayrıştırma yapıldığından olumsuzlukların arttığı,

Enkazın naklinde kamyon damper üstleri branda ile örtülmediğinden taşıma güzergâhı boyunca rüzgârın da etkisi ile tozun havaya daha çok karıştığı,

Depolama saha tabanları sızdırmazlık sağlanmadan olduğu gibi bırakılmış; depolanan enkaz içerisindeki zararlıların yağmur vs ile toprağa karışma riski azaltılmadığı görülmüştür.

Önerilerimiz;

Yıkımlar planlanarak bölge bölge yapılmalı, Rezerv alanların etrafı tamamen kapatılarak yıkımlar yapılmalı. Yıkım yapılan bölgede yaşayan insanlar oradan uzaklaştırılmalı, Kamuoyu anonslarla sürekli bilgilendirilip uyarılmalı, özellikle tozun ne kadar zararlı olduğu sürekli anons edilmeli, kamuoyu bu konuda bilinçlendirilmeli, İş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyulmalı, Yerinde ayrıştırma yapılmamalı, Özellikle yıkım sırasında; tozun havaya karışmasını engelleyici tedbirler alınmalı ( en kolay yol olarak; yıkım ve enkaz yükleme sırasında yeterli su ile yıkanabilir), Depolama alanları izole edilmeli, Enkazı kaldırılmış sayılan yapıların sahalarında kalmış olan enkaz artıklarının (genel olarak subasman seviyesinde ve üstünde, bodrum içlerinde) enkaz yerinde bırakılıyor, havaların ısınması ile içinde her türlü sağlığa zararlı madde bulunan enkazın kuruması ile çok ince tozlar hafif hava akımlarında bile havaya karışarak sağlığa zararlı bir ortam oluşturuyor. Bunu önlemek için bu alanlar toprak ile kapatılıp sıkıştırılmalı.

 

 

İÇME SUYU

Yıkımı yapılacak bölgelerin ve binaların şebeke suyu tamamen iptal edilmeli, negatif basınçla (vakkum) şebeke tesisatına girebilecek kirli suyun engellenmeli. İsale hattının tamamı elden geçirilerek; olası kirli su girişi engellenmeli. Kaptajda ki temiz suyun tüketiciye sağlıklı bir şekilde ulaşımı sağlanmalı.

EĞİTİM

Yeterli Eğitim binası 2024-2025 eğitim öğretim yılı başlangıcına kadar kulanıma hazır hale getirilmelidir.

GENEL OLARAK

Mücbir sebep kriterleri belirlenip, bu kriterler ortadan kalkmadığı sürece mücbir sebep uygulaması devam etmelidir.

Sözde deprem bölgelerine pozitif ayrımcılık yapılacaktı, pratikte bunu hiçbir alanda Malatya halkı olarak görmüyoruz.

Bir kentin sahibi orada yaşayanlardır, onların temsilcileri olan bürokratlar, siyasiler ve yerel yönetimlerdir. Kentteki problemlerin çözümü için merkezi hükümetten talepte bulunup baskı yapmalılar. Sorunlar gizlenerek örtbas edilerek çözülemez, artırılır ve içinden çıkılmaz hal alır, nitekim kentimiz bu haldedir.

İlgili sivil toplum kuruluşlarını, meslek odalarını ve duayenleri muhatap almayan ya da almayı bilmeyen; siyasi temsilcilerimiz ve yerel yöneticilerimiz her krizde olduğu gibi bu krizde de yetersiz kalmıştır ve hala bunu yeterince gidermek için herhangi bir çaba göstermemektedirler. 20/05/2024