Öğretim Görevlisi İskenderoğlu’ndan tescil uyarısı
İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğretim Görevlisi Levent İskenderoğlu, somut olmayan kültürel miras unsurları ile Coğrafi işaret ile belgelenen ürünlerin karıştırıldığını belirterek, “Coğrafi işaret belgeleri tüketiciler için ürünün kaynağı, karakteristik özellikleri ile coğrafya arasındaki bağlantıyı gösteren ve garanti eden kalite belgeleridir aslında her yönü ile ticari bir yaklaşım içeriyor“ dedi.
Dünya Kültür Miras Listesi Unesco’da yer alan somut olmayan kültürel miras unsurlarında her geçen yıl sayının arttığını ifade eden İnönü Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Öğretim Görevlisi Levent İskenderoğlu, aynı şekilde coğrafi işaret belgelerinde çok fazla alındığı bir dönemde geçildiğine vurgu yaparak, ”Coğrafi işaret belgeleri tüketiciler için ürünün kaynağı ile karakteristik özellikleri ile coğrafya arasındaki bağlantıyı gösteren ve garanti eden kalite belgeleridir aslında her yönü ile ticari bir yaklaşım içeriyor" şeklinde konuştu.
Somut olmayan kültürel mirasların son zamanlarda bütün toplumların üzerinde durduğu ve kendine özgü değerlerini korumak için çaba gösterdiği bir koruma alanı olduğunu ifade eden İskenderoğlu,” Nasıl somut kültürel miraslarımızı korumak için çaba gösteriyorsak toplumlar özellikle somut olmayan kültürel miraslarını, sözlü anlatımlarını, sözlü geleneklerini, ritüellerini, halk ve evren bilgisi içeren ürünlerin uygulamalarını ve bunların üretim süreçlerinin enformasyonu içeren hususları koruma altına almak ve sonraki nesillere aktarmak istiyorlar. Ülkemizde de son zamanlarda hem ulusal düzey de hem de Unesco düzeyinde çok ciddi atılımlar yapmaktayız. Dünya Kültür Miras Listesi Unesco’da yer alan somut olmayan kültürel miras unsurlarımızda her geçen yıl sayı artmakta ama şu husus toplum içerisinde karıştırılıyor. Aynı şekilde coğrafi işaret belgelerinde çok fazla alındığı bir dönemde geçiyoruz. Coğrafi işaret belgeleri tüketiciler için ürünün kaynağı ile karakteristik özellikleri ile coğrafya arasındaki bağlantıyı gösteren ve garanti eden kalite belgeleridir aslında her yönü ile ticari bir yaklaşım içeriyor" ifadelerini kullandı.
“Belgeler alınıyor medya ile paylaşıldıktan sonra asıldığı duvarda kalıyor”
Özellikle son yıllarda yerel yönetimler tarafından coğrafi işaret konularında ciddi gayretler gösterdiğini belirten İskenderoğlu, “Ülkemizde de olduğu gibi AB üzerinden de coğrafi işaret belgesi almak mümkün bu iki tescil arasında sürekli bir karıştırma söz konusu. Yani bir ürün coğrafi işaret belgesi alarak tescillendiğinde farklı bir statü kazanıyor, ticari bir koruma statüsü kazanıyor ve ticari bir garanti statüsü kazanıyor yani o ürünün aslında belirtilen yöreye ait olduğu ve belli karakteristik özelliklerinin o yörede üretilen ürün olarak tescillendiğini gösteriyor somut olmayan kültürel mirasla bağı nedir bunun, oraya baktığımızda bir ürünün yapım süreçlerinin içerdiği enformasyon gündeme gelmesi açısından kültürel alana da katkısı olan özellikle de ticari ve turizme alanına katkısı olan bir tescil meselesi. Bu ikisinin karıştırılmaması gerekiyor. Her ikisinin de çok önemli ve sayılarının artması memnuniyet verici ancak coğrafi işaretlerde şunu görüyoruz genellikle bu belgeler alınıyor ve medya ile paylaşıldıktan sonra duvara asılıyor ve gerekleri çok fazla yapılmıyor. İlimizde de çok sayıda ürünün coğrafi işaret belgesi var, hatta kayısının AB coğrafi işaret belgesi var bu belgelerin alınmasının bir takım sorumlukları var. Mesela bunların hem üretim hem pazarlama aşamasında denetimlerinin yapılması gerekiyor. Bu denetimlerin yeterince yapılmadığı kanaatindeyim. Bu ürünlerle beraber somut olmayan kültürel miras listelerinde artması gerekiyor ve özellikle tescilli yapılan somut olmayan kültürel miras unsurların tam bir koruma statüsüne sahip olduğunun da toplum tarafından anlaşılması ve bilinmesi gerekiyor. Coğrafi işaret belgesi alınan ürünlerinde içerisinde kültürel unsurları fazla olan ürünlerinde ayrıca ilgili kurumlar tarafından somut olmayan kültürel listelerine de önerilmesini tavsiye ediyorum” şeklinde konuştu.
“Dede korkut kültürünün uluslararası insanlığın somut olmayan kültür miras listesinde temsili sağlandı”
Bir ürünün yapım bilgisi içeriği halk arasında ki kullanım şekli geleneklere ve folklore konu oluşu somut olmayan kültürel miras alının da temsil edildiği de kaydeden İskenderoğlu,” Somut olmayan kültürel miras listesinde örnek vermek gerekirse Arguvan türküleri, Hekimhan halayları, cirit gibi unsurlar var. Son dönemlerde Malatya Dede korkut kültürü ile somut olmayan kültürel ulusal listesine dahil oldu. Daha sonraki süreçte de Dede korkut kültürü Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın girişimiyle Unesco’nun insanlığın somut olmayan kültür miras listesine dahil edildi. Kökeni açısından Malatya’mıza ait olan dede korkut kültürünün uluslararası insanlığın somut olmayan kültür miras listesinde de temsili sağlandı. Bir ürünün yapım bilgisi içeriği halk arasında ki kullanım şekli geleneklere ve folklore konu oluşu somut olmayan kültürel miras alının temsil ediyor. Örneğin Malatya yöresinde yaygın olan kerpiç yapılar sivil mimari unsuru olarak var. Bu kerpiç yapıların nitelikli olanları cumbalı ve avlulu olanları somut kültürel miras tescili için yeterli nitelikleri taşıyor bu somut kültürel miras kısmı birde kerpiç yapıların inşa edilme bilgisi oradaki enformasyon kerpiç tuğların yapılma süreçleri orası da kültürel miras kısmını ilgilendiriyor” diye konuştu.